Duyurular Son Eklenenler

EĞER MÜ’MİN İSEN YÜZÜNÜ, GÖNLÜNÜ, KALBİNİ NOELE, PİYANGOYA DEĞİL ALLAH’A DÖNDÜR

Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) ve Dünya Helal Vakfı(DHV) Başkanı Dr. Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER; GİMDES ve DHV olarak yılbaşı kutlamalarına karşı olduklarını belirtti. Dr. BÜYÜKÖZER: Yılbaşında yapılan kutlamalar inanç, ibadet, ahlak, kültür, içtimaî ve iktisadî hayatımızla ilgili çeşitli zararlara sebep olmaktadır. Bu kutlama imanımızı mutlaka zedeler. İslam Dininde yabancılara özenmek, onların hal ve hareketlerini, tavır ve davranışlarını benimsemek, onları üstün görmek ve dost edinmek anlamına geleceği için bu maksatla yapılacak kutlamalar ve beraberinde şans oyunları asla meşru karşılanamaz, tasvib edilemez. Bir ayette de şöyle buyrulmaktadır: “Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinenler, onların yanında izzet (güç ve şeref) mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allah’a aittir. O (Allah), Kitap’ta size şöyle indirmiştir ki: Allah’ın âyetlerinin inkâr edildiğini yahut onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, onlar bundan başka bir söze dalıncaya kadar kâfirlerle beraber oturmayın; yoksa siz de onlar gibi olursunuz”(Nisa 4/139-140.)

Bir hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (sav) şöyle buyuruyor:“Karışı karışına, arşını arşınına sizden öncekilerin yollarına uyacaksınız. Hatta onlar bir keler deliğinden girse, siz de gireceksiniz” buyurmuş, Sahabe-i Kiramın “(Bizden öncekilerden maksat) Yahudiler ve Hristiyanlar mı ey Allah’ın Resulü?” tarzındaki sorusu üzerine “Onlar değilse ya kim?”

Netice olarak şunu söyleyebiliriz ki, miladî yılbaşını kutlama kasdı ile bir eylem yapan ya da yapılmasına vesile olan bir Müslüman pek çok fukahanın kitaplarında belirtildiği gibi eğer “o eyleminde tazim maksadını taşıyorsa -Allah’a sığınırız- küfre düşer”.Yok eğer tazim kastı yoksa, en hafifinden, harama düşmüştür, günahkardır. Helal ve tayyib hayat sistemimizi tehlikeye sokabilecek böyle bir kutlamadan uzak olmalıyız” dedi.

Kur’ân-ı Kerîm’in Müslümanlara iyilikleri emredip, kötülükleri yasaklama görevini verdiğini belirten BÜYÜKÖZER; ”Hadislerde bildirildiğine göre de gördüğümüz kötülükleri elimizle ve dilimizle engellemeliyiz.Engelleyemesek de hiç olmazsa kalbimizden buğz etmeliyiz.Son şık imanın en zayıf noktası olduğu bildirilmektedir. Kalbinden nefret duyup bir şey yapmamak veya yapamamak imanın en zayıf noktası iken acaba kötülüklere alkış tutmak ve bizzat katılmak imanın hangi noktasıdır?

“Ey iman edenler! Benim de sizin de düşmanlarınızı dost edinmeyin. Onlar size gelen gerçeği reddettikleri halde, siz onlara sevgi sunuyorsunuz. Resulullahı ve sizi, sırf Rabbiniz olan Allah’a inandığınız için, vatanınızdan kovuyorlar. Siz Benim yolumda cihad etmek ve Benim rızamı kazanmak için yurdunuzdan çıkarılmayı göze aldıysanız, nasıl olur da onlara sevgi gösterip sır verirsiniz? Halbuki Ben sizin gizlediğiniz ve açıkladığınız her şeyi bilmekteyim.Doğrusu içinizden kim bunu yaparsa (onları dost edinirse), artık doğru yoldan sapmış olur.Eğer size karşı ellerine bir fırsat geçerse, size düşman kesilirler. Ellerini de,dillerini de size fenalık etmek için uzatırlar ve sizin de kâfir olmanızı cân-u gönülden isterler.”(Mümtehine 60/1-2.)

“…Mûsâ dedi ki: “Ey Rabbim! Dileseydin onları ve beni daha önce helâk ederdin. İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helâk edecek misin? Bu iş, senin imtihanından başka bir şey değildir; onunla dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletirsin. Sen bizim velîmizsin. Artık bizi bağışla ve bize acı! Sen bağışlayanların en iyisisin. Bize bu dünyada da âhirette de iyilik yaz! Şüphesiz biz sana yöneldik.” Allah buyurdu ki: Azabıma dilediğimi uğratırım; rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır; ayrıca rahmetimi Allah korkusu taşıyanlara, zekâtı verenlere ve âyetlerimize inananlara yazacağım. “(A’râf .155,156)

Dolayısıyla gayr-i Müslim kültürlere özenmek, sürekli onlar gibi olmaya çalışmak her an bizi kendi kimlik ve kültürümüzden uzaklaştırmıştır. Rotamızı bir an evvel değiştirmezsek İslam toplumunun dejenerasyonu devam edecektir ve korkarım bir gün İslam ayaklarımızın altından kayıp gidecektir“

HELAL HAYAT SİSTEMİMİZİ TEHLİKEYE SOKABİLECEK BÖYLE BİR KUTLAMADAN UZAK OLMALIYIZ.