Haberler Son Eklenenler

KARDEŞLİK MANİFESTOSU

Yeryüzü yeryüzü olalı, kim bilir kaçıncı seferdir, zulmün ve küfrün baskıları, dayatmaları altında inliyor…İnsanlık, korkunç bir kabusun kıskacında perişan bir haldedir. Her taraf adeta yangın yerine dönmüş. Bir tarafta sefalet kol gezerken, diğer tarafta sefahat arş-ı alaya çıkmış…

Bir tarafta oluk oluk kanı akıtılan mazlumlar, diğer tarafta sömüren ve kan akıtan efendiler…
Bir tarafta hakkını alamayan hak sahibi yığınlar göz yaşlarını katık yaparken, diğer tarafta hakkı olmayanı gasp eden eşkıyalar iğrenç göbeklerini şişirmede…
Bir tarafta ezilen, öldürülen fakir milletler, diğer tarafta sanayi ve teknoloji çarkını büyük bir hasetle elinden kaptırmamak için canavarlaşan emperyalist güya medeni ülkeler…
Bir tarafta ahlaklı ve namuslu insanlar horlanır, iftira ve yalanlarla zulme maruz kalırken, diğer tarafta şımartılan, el üstünde taşınan ahlaksız, şerefsiz, ırz ve namus bezirganı mahluklar…

İnsanlık, bu korkunç tezatların verdiği bunalım içinde kıvranmakta, kendine kurtuluş yolu aramaktadır.

Haksızlığa, sömürüye karşı yegane çare İSLAM’dır.
Gel inandığını söylediğin bu mübarek dinin atmosferinde birleşelim…

Zulümle, aldatma ile iktidarlarını sürdürme ihtirası içinde olan batıl güçler ise bir yandan, yığınlara kurtuluş yolunu göstermemek için yaldızlı, aldatıcı ve uyuşturucu propagandalarını sürdürürken, diğer yandan kurtuluş yolunu görebilmiş ve yığınlara gösterebilecek insanlara karşı acımasızca iftira ve yalan iddialarla karalama, çatıştırma, parçalama ve yok etme metodu ile hücuma devam etmekteler.

Yüzyıldır dayattıkları sistemleri ile insanlığa mutluluk, saadet, huzur ve adalet getireceklerini iddia eden sefiller! Yüz yılın sonunda insanlığı getirdiğiniz şu bataklığa bakın! Her yerde kan, her yerde ölüm, her yerde acı, her yerde zulüm, her yerde açlık, her yerde sefalet…
Böyle bir karanlık fecrin sabahında kabuslarla uyanan kardeşlerimiz. “Dünyayı saran bu yedibaşlı küfür ve zulüm ejderhasından kurtulmak zorundayız. Peki nasıl kurtulabiliriz?” derken, bu soruya akıllı bir cevap vermeliyiz.

Biz diyoruz ki, bu soruya akıllı bir cevap ancak başta nefsimiz olmak üzere bütün kardeşlerimizi İslam’da Birlik ve Kardeşliğe çağrıdır.

Çağırıyoruz…Haksızlığa karşı yürekleri isyanla dolu insanlarımızı.
Çağırıyoruz…Sömürüye karşı sosyal adalet isteyen kardeşlerimizi.
Çağırıyoruz…Kurtulmak için kurtarmak gerektiğine inanan kardeşlerimizi.
Çağırıyoruz…İnançlarına, ahlak ve şereflerine saygı isteyen kardeşlerimizi.
Çağırıyoruz…Yolsuzluk ve suistimal çetelerine yeter diyen kardeşlerimizi.
Çağırıyoruz…Haksız yere kan dökülmesine paydos diyen kardeşlerimizi.
Çağırıyoruz…Birbirini seven, huzur dolu, sevgi dolu, barış dolu güzel bir dünya arayan kardeşlerimizi.

Evet bütün bu güzelliklerin arayıcısı, taliplisi ve takipçisi olan kardeşlerimizi, Hak ve Hakikatin kaynağı adalet, sevgi ve hoşgörü iklimi İslam’da birleşmeye ve İslam’da Kardeşliğe çağırıyoruz.