Genel Haberler

DİNİMİZDE HARAM KILINAN BİR MADDEYİ TÜKETEBİLİRMİYİZ? DEĞİL HARAMI! ŞÜPHELİYİ DAHİ TÜKETEMEYİZ!

Dr. Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER

Dünya İslam ümmeti olarak; haram gıda, şüpheli gıda, helal gıda konularında yüzyıldır bilinçsizliğimizin bizleri, toplumumuzu ve dünya İslam ümmetini bugün getirdiği durum İslam dininin mensuplarına yakışmayan bir durumdur.

Geçmiş aylarda, bir kurumda yönetici olan bir kardeşim bize telefon açmıştı. “Hocam karşımda deri uzmanı bir arkadaşım var. Üzerimde olan deri ceketin domuz derisinden yapıldığını iddia ediyor. Şaşırıp kaldım. Şimdi ne yapmam lazım?” diye bizden bir cevap istedi.

“Ne yapacaksın? Başkasına da veremezsin. Hemen çıkarıp atmak zorundasın. Atacaksın amma, önce etiketine bak, kullanılan derinin cinsi hakkında açıklama yapılmış mı yapılmamış mı yapılmamışsa, hangi firmadan aldıysan, o firmanın yetkilisinin suratına atacak ve hesap soracaksın. ‘Sen utanmıyor musun Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya’ diyerek tepki vereceksin.Ve eğer etikette domuz derisinden yapılmıştır yazısı yazılı ise ve sen de etikete bakmadan satınalmış ve giymişsen o zaman kendi derdine yan diye bir cevap vermiştik.

Biz, (şimdilik) bu firmaya, neden domuz derisini kullanıyorsun diye soru sormuyoruz mevcut laik kanunlar sebebiyle. Neden etiketine bu ürün domuz derisinden yapılmıştır diye yazmadın diye soru sormalıyız. Benim tüketici olarak bu hakkımı gasp edemezsin. Ayrıca hangi sistemde olursa olsun devlet benim bu en temel hakkımı korumak zorundadır. Bu hakkımı gasp edenleri cezalandırmak zorundadır.

GİMDES bu konuda yıllardır her kesimi uyarmaya çalışıyor. Müslümanlar olarak her zaman ve her yerde en azından şu kararlılığı herkese göstermeliyiz:

“Müslüman olarak biz demeliyiz ki “Yiyen yesin, kullanan kullansın besleyen beslesin, satan satsın, ama ben yemek istemiyorum, kullanmak istemiyorum. İrademin dışında, bilgimin dışında, beni aldatarak kimse bana dinimde haram kılınan, sağlığıma zarar veren bir maddeyi yedirme ve kullandırma hakkına sahip değildir.”

Ve aldatanlara karşı da asla sessiz kalmayalım. Haklarımızı sonuna kadar korumaya çalışalım. Bu bizim insan olmanın en tabii, en temel hakkımızdır. Eğer inançlarımıza saygı gösterilmesini istiyorsak, eğer inançlarımıza uygun yaşamak istiyorsak. Bu bilinç içerisinde olmalıyız.